Altın Yeni Bir Rekor Yılına Hazırlanıyor

Analistlere göre, enflasyonun seyri, faiz oranları ve jeopolitik riskler, altın fiyatlarını yönlendiren temel etkenler olmaya devam edecek. Bununla birlikte, ABD’deki ekonomik dinamikler ve olası politik değişimler, altın piyasasında farklı senaryoları beraberinde getiriyor. Bu öngörüler doğrultusunda, altının 2025 yılı içinde 3.000 dolar seviyesini test etmesi bekleniyor. Hatta bazı uzmanlar, sarı metalin bu seviyenin de üzerine çıkabileceğini ifade ediyor.

Altın Fiyatlarında 2025 İçin Öne Çıkan Faktörler

Uzmanlara göre altının değer kazanmasının temel nedenleri arasında şunlar yer alıyor:

Enflasyon Baskısı: ABD başta olmak üzere birçok ülkede enflasyon, ekonomik politikaları yönlendiren kritik bir faktör olarak öne çıkıyor. Yatırımcılar, para birimindeki değer kaybına karşı altına yönelerek kendilerini koruma altına almayı tercih ediyor.

Fed Faiz Politikası: ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz oranlarını düşürme veya artırma yönündeki kararları, altın piyasası üzerinde doğrudan etkili. Fed’in 2025 yılı içinde sadece bir kez faiz indirimi yapması bekleniyor. Bu durum, altın fiyatları üzerinde kısmi bir baskı oluşturabilir.

Jeopolitik Riskler: Küresel çapta artan belirsizlikler, altını güvenli liman olarak cazip hale getiriyor. Özellikle, Orta Doğu’da süregelen gerilimler, ABD-Çin ticaret savaşları ve Avrupa’daki ekonomik dalgalanmalar, altın fiyatlarının artışını destekleyebilir.

ABD Ekonomisindeki Dinamikler: Trump yönetiminin ticaret politikalarına yönelik olası değişiklikler ve ABD’nin büyüme hızındaki dalgalanmalar, altının seyrini belirleyecek önemli faktörlerden biri olarak görülüyor.

Altın Fiyatları İçin Beklentiler ve Üç Farklı Senaryo

Altın piyasasında 2025 yılı için üç ana senaryo üzerinde duruluyor:

Temel Senaryo (2.900 Dolar): ABD ekonomisinin ılımlı bir büyüme trendi sergilemesi durumunda, altının ons başına 2.600-2.900 dolar arasında işlem görmesi bekleniyor. Bu senaryoda, enflasyon oranlarının yüksek kalması ve Fed’in faiz oranlarını sabit tutması, altını destekleyen faktörler olacak. Ancak bu aralıkta fiyat dalgalanmaları yaşanabilir.

Boğa Senaryosu (3.100 Dolar): ABD işgücü piyasasında bir yavaşlama yaşanması ve Fed’in faiz oranlarını 2025 yılı sonuna kadar kademeli olarak düşürmesi durumunda, altının 2.900-3.100 dolar arasında işlem görmesi muhtemel. Bu senaryoda, altın yatırımcıları yeni rekor seviyelerle karşılaşabilir.

Ayı Senaryosu (2.200 Dolar): ABD ekonomisindeki büyüme hızının beklenenden fazla artması ve yeni yönetimin üretim sektörüne yönelik iş dostu politikalar izlemesi durumunda, altın fiyatları 2.200 dolara kadar düşebilir. Sağlam bir büyüme, enflasyon üzerindeki baskıyı azaltarak Fed’in faiz indirimlerine ara vermesine neden olabilir.

Uzmanlardan Öngörüler

Piyasanın önde gelen analiz kurumları, 2025 yılı için farklı tahminlerde bulunuyor:

JP Morgan: Altının 3.000 dolara ulaşabileceğini öngörüyor. Bu beklenti, enflasyonun kalıcı olacağı ve ABD ekonomisindeki belirsizliklerin devam edeceği varsayımına dayanıyor.

Capitalight Research: Altın fiyatlarının 2025’in ilk yarısında ons başına 2.500-2.700 dolar arasında işlem göreceğini tahmin ediyor.

Wells Fargo: Banka, 2025 yılında Fed’in faiz politikalarına çok fazla odaklanılmaması gerektiğini vurguluyor ve altının güçlü bir performans sergilemeye devam edeceğini belirtiyor.

ING Group: 2025 yılı için altının ortalama fiyatını 2.700 dolar, 2026 yılı için ise 2.680 dolar olarak öngörüyor.

Yılın İkinci Yarısında Yeni Bir Ralli Bekleniyor

Analistlere göre, altın fiyatlarında asıl yükseliş 2025’in ikinci yarısında yaşanacak. Yılın ilk aylarında fiyatların yatay seyretmesi veya bir miktar gerilemesi mümkün. Ancak bu süreç, uzun vadeli yatırımcılar için yeni fırsatlar yaratabilir. Özellikle, 2024’te yaşanan büyük ralliyi kaçıran yatırımcılar, fiyatların konsolide olduğu bu dönemde piyasaya giriş yapabilir.

Altının, 2024’te gösterdiği güçlü performansın ardından yeni yılda da yatırımcılar için cazip bir seçenek olmaya devam etmesi bekleniyor. Ancak piyasa dinamiklerinin hızlı değişkenlik gösterebileceği göz önüne alındığında, yatırımcıların temkinli davranması büyük önem taşıyor.